Son Ders

16. ve 21. derste bahsettiğim rahat kadınlardan biriyseniz:
Kızım sen n'apıyorsun bu ülkede? Bu ülkenin en anarko dinsiz radikal adamı bile senin iyi niyetini, naifliğini, hevesini, heyecanını anlamaz. Sana her daim seni üzeceğini söyler. Ve üzer de gerçekten. Seni sallamaz. Sen de ya taktik yapacaksın, ya da kaçıp gideceksin buralardan. Ya sev ya terket yani.
Bu ülkede bu rahatlık hep hor görülecek kızım. Dışardan sana çok özenecekler, hep yanına gelip seninle olmak isteyecekler, sonunda sen kafanı omuzlarına yasladığın anda herşey değişecek, hiç bir anlamın kalmayacak onların gözünde. Ya onların kurallarına uyup hayat boyu numara yapacaksın (ki biliyorum, bunu asla yapamazsın); ya da çekip gideceksin çünkü başka ülkelerde senin değerini bilen çok fazla adam var, inan ki... Üstüne atlar, bırakmazlar seni orda, bunu da bilesin.

Seçeneklerin bunlar olursa burada bir şekilde mutlu olabilirsin:
Ya topluma resti çekip lezbiyen olacaksın,
Ya çocuk falan istiyorsan sperm bankasından ya da beğendiğin bir adamdan ona hiç sorumluluk yüklemeden çocuk yapacaksın,
Ya yalnız ama güçlü olacaksın ve bundan şikayet etmeyeceksin,
Ya gideceksin,
Ya sürekli maske takacaksın ve gerçek benliğini hiç göstermeyeceksin.

Benden bu kadar. Blog kapanmıştır.

50. Ders: Satılmak

Satılmak var; satılmak var.
Sarmısaklı mantıya satılırsan arkana bakma, kaç.

49. Ders: Askerden Gelen Adamla Sevişmek

Birisiyle askerdeyken tanışsanız da, günlerce mailleşmiş ve saatlerce telefonda konuşmuş olsanız da, daha o gelmeden ondan etkilenmiş olsanız da, onun da sizden az ya da çok etkilendiğinden emin olsanız da; "Gelir gelmez ilk seviştiği kadın olayım." hatasına düşmeyiniz.
Minimum 5,5 aylık çük ortamından sonra her ne kadar kadınları gerçekten özlemiş olsa da bu fedakarlığın değerini anlayacak pek adam çıkmayacaktır.
-Edit: Askerden gelen adamla yakın temastan kaçınınız. Uyuz kapma riski vardır. :( -

48. Ders: Terkeden Sevgiliyi Takıntı Haline Getirmek

"Terkeden sevgiliyi takıntı haline getirmek" aramasıyla siteme yönlenen biri olmuş. O ve onun gibi birçokları için bu dersimizi yazıyorum.
Terkedilmek egonuzu tümüyle yıkan birşeydir. Bu bir gerçek. Aşk ve ego ilişkisi de oldukça güçlü olduğundan terkedilmek insanda gerçekten fazlasıyla yıpratıcı olur. Belki de siz adamdan ayrılmayı düşünmüşsünüz ama yapmamışsınızdır. Onun önce davranması bu durumda sizi yıkar geçer. Biraz ağlarsınız yani; orası kesin. Tüm özgüveniniz ve kendinize olan inancınız yıkılır.
Bu tip bir durumda yapacak çok şey vardır diyemeyeceğim açıkçası: En başarılı sonucu alacağınız yöntem sizinle ilgilenen ama sizin suratına pek bakmadığınız bazı insanlarla ilgilenmeniz ve bir süre onların omzunda tedavi olmanızdır (Yalnız onları da fena üzeceksinizdir; bunu baştan göze alın. Ona göre başınıza sonradan bela olacak adamları seçmeyin.). Ya da bir hobiniz falan varsa onunla uğraşın. Veya kendinizi işe verin. O da olmazsa kendinizi iyi ve verimli hissettiğiniz bir şey yapın. Bütün arkadaşlarınızı sırasıyla arayın. Evde pek durmayın. Tatile gidin. Yeni insanlarla tanışın. vs vs... Adamı unutmak zorundasınız ve bir süre üzüleceksiniz. Ama sonrasında herşey geçecek. Hayat zaten bundan ibaret. Ayrıca inanın ki her ilişki bir biçimde biter.
Bazı insanlar vardır; terkedileceklerini hissettikleri anda terkederler. Doberman gibidirler. Bu tip insanların kendine güvenleri oldukça zayıftır. Savunma mekanizmalarını bu şekilde geliştirmeyi uygun bulmuşlardır. Kendilerince de haklıdırlar aslında. Ama aynı şeyi tekrar tekrar yaşamamak adına özgüvenlerini geliştirmeleri şarttır.

47. Ders: Hayatımın Erkeği

Kadınların yaptığı en büyük hata, her ilişkiye bu sefer hayatlarının erkeğini bulduklarını düşünerek başlamalarıdır.
Hayır.
O hayatınızın erkeği değil.
Boş zamanlarınızda soyadınızın değiştiğini hayal etmekten vazgeçin.

46. Ders: Sosyal Kalmak

Güzel bir ilişkiye başladınız ya da evlendiniz diye arkadaşlarınızdan sakın kopayım demeyin. Aman ha!
Ne olur, ne olmaz...

45. Ders: İlişki Sorunları

Süregiden bir ilişkide iki taraf da takmaması gereken bazı konulara gereğinden fazla takar. Ya da üzerinde durması gereken ama durmaması gerektiğini düşündüğü için önemsemediği bazı konular olur. Şimdi kadınlar açısından bunları biraz irdelemek istiyoruz:
  • Sevgiliniz/kocanız çok maça gidiyor, sizinle hiç ilgilenmiyor diye sızlanmayın. Onun da bazen nefes almaya ihtiyacı olabilir. Sürekli size ilgi göstermesi, türü itibariyle zaten pek mümkün değildir. (İstisnalar hariç.) Hatta haftada bir arkadaşlarıyla buluşması için onu motive edin. Gözünde değerinizi artırın. Böylece siz de biraz yalnız kalıp istediğiniz konularla ilgilenebilirsiniz.
  • Eski sevgilisiyle hala irtibatı koparmamış olabilir. Arkadaşlık çerçevesinde kabul edilebilir bir durum. Ama eğer onunla her hafta telefonlaşıyor ya da MSN'de sürekli sohbet ediyorsa buna bir sınır koymak gerekebilir. Yalnız unutmayın ki erkekler onlara bağırıp çağırmakla yola gelmezler. Öncelikle tatlı dilinizi, hatta gerekirse mutfaktaki ve yataktaki becerilerinizi kullanmanız gerekebilir.
  • Erkekler (istisnalar hariç) tembeldir. 15 dakikalık yürüyüş yolunu bile arabayla gitmeyi tercih edebilirler. Mutfakta size yardım etmek istemezler. Ev işleriyle ilgilenmezler. Bu yüzden ondan sizin enerjinize uymasını beklerseniz çok yanılırsınız. Ama ona elma şekeri, televizyon karşısında bira+pizza ya da gece striptizi gibi ödüller koyarak orta noktada buluşabilirsiniz.
  • Uzun ilişkilerde bazı sorunlar çözülmedikçe kronikleşir ve iki taraf da bu konuda gittikçe hassaslaşır. Kavgalar şiddetlenir. Orta noktada buluşmak mümkün olmaz. Bu tip konuları kökünden tümüyle ortadan kaldırmanın yollarını arayınız. Bunu da yapamıyorsanız iki taraf için de mecburi kabullenmeler yapmanız gerekmektedir. Birini bulmak günümüzde zordur. Onunla uzun bir beraberlik sürdürmek daha da zordur. Bunun bilincinde olunuz ve karşınızdakini böyle kabullenmeye çalışınız. Kabullenemeyeceğiniz bir durum sözkonusuysa daha fazla zaman kaybetmeden ilişkiyi bitiriniz.
  • Yine uzun ilişkilerde ufak tefek konular kavga sebebi olabilir. Sorunu tanımlarsanız, hatta yakın bir arkadaşınıza anlatırsanız ne kadar saçma bir nedenden surat yaptığınızı farkedebilirsiniz. Bir deneyin.
En önemli derslerden biri:
Bir ilişkide her zaman kendi mutluluğunuzu düşünün. Karşınızdakinin ne düşündüğünü ve sizden ne beklediğini düşünmekten vazgeçin. Kendinize odaklandığınız sürece çok daha sağlıklı bir ilişki yaşarsınız. Kastettiğim hıyarlık derecesinde bencil olmanız değil tabii ki. Yani eğer doğumgününüz onun kardeşinin ameliyat gününe denk geliyorsa neden doğumgününüzde yanınızda olmadığı konusunda surat yapmayın mesela.
Kısacası anlayışlı olun; ama kendi mutluluğunuzu da ön planda tutun.

44. Ders: Eski Arkadaştan Sevgili

Tatil molasından sonra merhaba kızlar!
Yaz ayları umarım iyi geçmiştir. Dersimiz; eski arkadaştan sevgili olur mu? Daha önce 20. derste eski sevgiliden arkadaş ya da kanka olamayacağı konusunu irdelemiştik. Gelelim tam tersine.
Eski arkadaştan/kankadan sevgili olur mu? Bu sorunun yanıtı sizin de tahmin edebileceğiniz üzere adamla yakınlık derecenize bağlıdır:
1. Adamla yıllardır çok yakın arkadaşsınız diyelim. Ona bütün eski sevgililerinizi anlatmışsınız; hepsini de tanıyor hatta. Yatak sırlarınıza kadar biliyor. İşte bu adamla sevgili olmanız bayağı zor görünmektedir. Çünkü bu adam geçmişinizdeki bu gerçekleri bilerek size karşı duygusal bir yakınlık kuramaz. Kursa ve hepsini kabullense bile arada bunlar mutlaka aklına gelecek, yoktan sorun var edecektir. Aynı şeyler sizin için de geçerlidir. Beraber dolaşırken adamın eski sevgilisine rastladığınızı düşünün. Onun o anda yüz ifadesinin değişmesi bile sizin için gayet kırıcı olabilir. Ama eğer adamın da, sizin de egolarınız küçükse ve bunlara rağmen ilişkiye başlarsanız sizi temin ederiz ki birbirinizi çok iyi tanıdığınız için ilişki mükemmele oldukça yakın olur.
2. Adamla yakınlık dereceniz tanıdıklığın ötesine geçmediyse veya sizi en fazla daha önce bir-iki kez sevgilinizle gördüyse ilişkinin yürümesi doğal ilişki parametrelerine yakın olur. Yani eskiden tanışıklık konusunun ilişkinizin yürümesiyle pek ilgisi olmaz.
Belki de ilk tanıştığınızda aranızda bir elektriklenme olmuştur; ama sonradan arkadaş olmanın gerekleri nedeniyle bu elektriği bir köşeye itmişsinizdir. Olur böyle durumlar. Sevgili olursanız hepsi yeniden açığa çıkar zaten. Gayet de hoş olur. Böyle bir durum varsa aşık olma ihtimaliniz bile vardır hatta.

43. Ders: Ara Vermek

Bir erkek size "Ara verelim." diyorsa siz onun için bitmişsinizdir. Ümitlerinizi çöpe atınız.

41. Ders: Sevgilisi/Karısı Olan Adamlar...

Tam sizin tipiniz ama sapsız üzüm değil; sevgilisi ya da karısı var.
Üzülmeyin; er ya da geç ayrılır.

40. Ders: Yaz Aylarında...

Yaz geldi.
Kaygılarınızı Eylül'e erteleyip bol bol güneşlenip sevişmenizi salık veririm.

39. Ders: Tavlamanın Genelgeçer Formülü

İlk başta en az iki kez "Hayır!" deyin.
Sonra en az bir kez "Belki...".

"Hayır" dediğinizde onu kaybetmeyeceğinize emin olabilirsiniz. Aksine onlar motivatör görevi görür. Bugüne kadar reddettiğiniz adamları gözünüzün önüne getirirseniz ne demek istediğimi anlarsınız.

38. Ders: Yabancı Sevgili

Tekrardan merhaba!

Türk erkeklerinden bıktınız mı? En iyisi yabancı sevgili mi diyorsunuz?
Çok yanılıyorsunuz! Hiç bir yabancı erkek (ister Akdeniz kanı taşısın; ister Güney Amerika), karşısındaki Türk kızının kaprislerine dayanmakta Türk erkeği kadar becerikli değildir; bu bir. [Tribinizin nedenini anlamaz; ilk geceden yatmayınca sizi bir daha aramaz; değişik bir kültür. Öğrenmesi zaman alır.] Ayrıca karşınızdaki adama kendinizi İngilizce ya da başka bir yabancı dilde ifade etmeniz, bu dili ikinci anadiliniz kadar iyi konuşuyor olsanız bile çok zor; bu da iki. [Kavga ederken aynı cümleyi Türkçede 5-10 farklı şekilde söyleyebildiğinizi unutmayın. İngilizcede bunu yapamazsınız.]
Kısaca olmaz mı yani?
Yoo, olur; olursa da güzel olur hatta (bkz. melez ırkın hoşlukları) ama zorlar.

37. Ders: Uzak Mesafe İlişkileri

Sevgili kızlar,
Uzunca bir aradan sonra kaldığımız yerden devam ediyoruz. Konumuz son yıllarda gelişen iletişim araçları nedeniyle yaygınlaştığına ve hepinizin hayatına en az bir kez girdiğine inandığımız uzak mesafe ilişkileri. En deneyimli olduğumuz konulardan birisi budur kızlar; bu nedenle bize en çok bu derste güvenin.
Uzak mesafe ilişkileri şehirlerarası, ülkelerarası ve hatta kıtalararası olabilmektedir. Bunların hepsi için en az bir örneğimiz mevcuttur. Örneklere ve kendi hayatımızdaki deneyimlerimize dayanarak uzak mesafe ilişkilerinin genellikle yürümediği, fakat istisnalar olduğu açıkça söylenebilir. Şöyle ki; uzak mesafe ilişkileri çok büyük fedakarlık ister. Sadakat her iki taraf için de zordur. Etrafınızda tatlı, hoş insanlar varsa (bu karşı taraf için de geçerli) gönül isteseniz de, istemeseniz de kayar. Fiziksel ve mental aldat(ıl)ma olayları yaşa ve bakış açısına bağlı olarak yaşanır. Ortak bir yaşam paylaşmadığınız için gün geçtikçe telefon konuşmaları ve internet yazışmaları sıkıcılaşır. Hareketi ve dramayı sevenler için ilişki büyük bir yük haline dönüşebilir. Kontrol manyağı güvensizler için ise yalnızca yük olmakla kalmaz; acı dolu bir işkence deneyimi haline gelebilir.
Uzak mesafe ilişkileri belli başlı bazı durumlarda yürür:
1. Eğer ilişki geçmişiniz uzunsa. Örneğin; bir iki aydır tanıdığınız bir adamı Amerika'ya yollarsanız bu ilişkinin uzun süreceğini pek düşünmeyin. Ama üç yıllık sevgilinizse karşılıklı özverilerle sürdürme olasılığı yüksek.
2. Eğer kesin dönecekse. Sözkonusu kişi 6 aylığına İtalya'ya gidiyorsa ve bu süre sonunda kesin olarak bulunduğunuz yere dönüş yapacaksa denenebilir. Dönüş ihtimali yoksa zorlamayın. Bir gün dönerse o zaman denersiniz.
3. Eğer iki taraf sık görüşebiliyorsa. Örneğin iki-üç haftada bir görüşülüyorsa, beraber tatile gidiliyorsa ilişki yürüyebilir. Böylece ortak anılar, ortak arkadaşlar oluşur.
4. Eğer iki taraf da aynı oranda istekliyse. Bu da doğrusu rastlaması zor bir durumdur. Genellikle bir taraf daha isteklidir.
Kızlar, internetten biriyle görmeden dokunmadan ilişkiye başlanmaz, başlanırsa da yürümez. Buna sanal gerçeklikte kendini kaybetmek denir. Hiçbirimiz Matrix'te yaşamıyoruz. Böyle bir durumda sanal yaşamınızın sağlıksızlığını farkederek gerçek hayata acilen dönüş yapmanızı öneririm.
Konuyla ilgili daha fazla bilgi ve deneyimler için ekşisözlükteki ilgili başlığı okuyunuz.

Bekarlık Molası

Boşuna üzmeyin kendinizi sevgiliniz yoksa. Sevgilisiz olmak bazen gerçekten çok keyiflidir. İstediğiniz erkeği istediğiniz barda kesebilirsiniz. İstediğinize içki ısmarlatabilirsiniz. İstediğinizi öpebilirsiniz. Hellboy'u izlemeye yalnızca canınız isterse ve sinemada başka film yoksa gidersiniz; ya da John Carpenter filmlerine... Star Wars'u sevdiğinizi (aslında sadece onun zoruyla izlemiş olduğunuzu) kimseye ispatlamak zorunda kalmazsınız. Nihayet kendi cdlerinizi ve mp3lerinizi dinleme vakti gelmiştir. Pazar akşamı kabusu nihayet biter ve futbol eleştirmenleriyle yaşadığınız akrabalık ilişkisi sona erer. Banyoda klozet kapağı kapalıdır; dişmacunu tüpü ortasından değil, dibinden sıkılmıştır; yerde ve yatakta kara kıllar yoktur. Sevgiliniz çok para harcadığı için altta kalmamak adına her ay yaptığınız ve nasıl ödeyeceğinizi bir türlü bilemediğiniz kredi kartı harcamalarınız toptan temizlenmiştir. Sevdiğiniz Japon restoranına kimsenin dırdırı olmadan gidip istediğiniz kadar suşiyi kendi başınıza tıkınabilirsiniz. Size kebapçıya gitmeyi önerecek ya da son kalan suşiyi gözünüzün yaşına bakmadan ağzına atacak birisi oturmaz karşınızda. Her giydiğinizi birine beğendirmek zorunda değilsiniz. Siz keyifliyken keyfinizin içine etmesi muhtemel riskler ortadan kalkmış. Kıskanacak kimseniz yok; oh ne rahat!
Bekarsınız. Özgürsünüz.
Kesinlikle zor bulunan bir zaman dilimi.

36. Ders: Bahara Giriş

Sevgili kızlar,
Hani hep söylüyorum ya "Bir gün biriyle tanışırsınız ve onu benim verdiğim derslerdeki erkeklerden ayrı tutarsınız." diye. Nasıl onu ayrı tutarsınız, hemen örnek vereyim mi? Mesela bu adam size "hayatınızda aldığınız en güzel mesaj"ı atmıştır, ya da "hayatınızda aldığınız en güzel mail"i. O kadar güzeldir ki silemezsiniz; özel bir dosya açıp oraya atarsınız maillerini. Ya da size "hayatınızda kimsenin size bugüne dek yapmadığı bir şey" yapmıştır. Büyülenirsiniz. "Adama bak, benim için ta nerelerden kalkıp geldi!" dersiniz. Ya da ne bileyim; işinden izin almıştır sizin için çok kritik bir günde. Ya da şarjınız bittiğinde size hiç düşünmeden ikinci telefonunu ödünç vermeyi teklif eder. Listeyi uzatabiliriz tabii...
Olur böyle şeyler kızlar. Hiç garipsemeyin bunları. Bu da geçer kısacası. Biz neler gördük... Siz bu adama ne kadar kötü ve köpek gibi davranırsanız size o kadar aşık olacaktır. Garanti veriyorum yani. Ona iyi ve içten davranmayı denerseniz onu kaybedersiniz.
MOTTOLARINIZ:
Aramayın, aratın. Beklemeyin, bekletin. Üzülmeyin, üzün. Ağlamayın, ağlatın. Düşünmeyin, düşündürün. Sürünmeyin, süründürün. Hadi biraz da özgüven basalım şimdi: O adam sizden iyisini zor bulur.
Bahar geldi. Derslerinizi pratiğe dökmeyi ihmal etmeyin.

35. Ders ya da Bugüne Kadarki Derslerin Genel Özeti

Etik davranmakla adam gibi adam bulunmaz. Çevrenizden de takip ettiğinize eminim; zira iyi bir ilişkinin yolu orospuluktan ve sahtekarlıktan geçer. Dürüst ve ahlaklı kadınlar genelde yalnızdır.
Orospuluktan vazgeçmeyiniz.

34. Ders: Konuşmak

Partnerle iletişim dedikleri şey yalandır. Adam ister Avrupa'da doğup büyümüş olsun, ister Mezopotamya'da; hiç farketmez.
ASLA VE ASLA İLİŞKİNİZ YA DA ARANIZDAKİ ŞEY HAKKINDA ONUNLA KONUŞMAYA KALKMAYIN! Bunu yaptığınız anda herşey sonsuza dek biter. Bilesiniz.

33. Ders: Rahat Olmak

"Rahat olun" tavsiyesini daha önce de vermiştim. Siz siz olun, her zaman rahat olun. İçinizden ne geliyorsa adama onu deyin. "Bunu dersem beni şöyle görür.", "Şunu dersem benden soğur." kaygılarını kafanızdan tümüyle atın. Kavga etmek istediğinizde hiç acımayın; kavga edin. Öpesiniz gelirse kendinizi tutmayın; öpün.
Çünkü rahat olmadığınızda verdiğiniz negatif enerji karşınızdaki adamı %95 sizden soğutur.
Patavatsızlığı göze almak bile gizli kapaklı olmaktan her zaman daha iyidir.

32. Ders: Kadınlar ve Erkekler

Kadınlarla erkekler dışardan farklı şeyler arıyor gibi görünseler de aradıkları şeyler aynıdır. Yalnızca kendilerini ifade etme biçimleriyle birbirlerinden ayrılırlar.
Kadın-erkek farketmez; karşınızdaki kişi başta neyse sonra da aynı olacaktır. Değişmesini beklemeyin. Adamın teki baştan size ters davrandıysa sonrasında da ters davranmaya devam edecektir. Doğuştan kabadır kendisi. Kırılmak istemiyorsanız bulaşmayın.

31. Ders: Hayat

Hayatta her an herşey olur.

30. Ders: Bir İpte İki Cambaz Oynar

Özellikle 25'inizden sonra iki adamı aynı anda idare etmeye kalkışmayın. Yeterince tecrübeniz yoksa beceremezsiniz. Bir süre idare etseniz bile eninde sonunda çıkar.
Amiyane tabirle Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın.
Edit: Bu dersi dikkate almayınız. Tutucu bir kafada yazılmıştır. Bir ipte iki değil üç, hatta beş cambaz bile gayet güzel oynar.

29. Ders: İnanç Sistemlerinin Çöküşü

İlkel kabilelerde ve köy yaşamında ölüm yaşamın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Yaşam aslında ilkel kabileler için çok da ciddi bir müessese değildir kısacası. Herkes doğar, yaşar ve ölür. Doğanın değişmez kanunu budur.
Ama insanoğlu medeniyetin hayatına girmesiyle (belki de bunu diğer herşey gibi Sanayi Devrimi'ne bağlayabiliriz) özünü unutarak kendine yepyeni bir yaşam biçimi belirlemiştir. İşte bu yeni yaşam biçimi insanoğlunun kendi gerçekliğini unutup farazi gerçekliklere yönelmesiyle son bulmuştur. Bunları hepiniz düşününce zaten bulabilirsiniz; fazla okumaya etmeye gerek yok.
Ben de diyorum ki: Şu saatten sonra kalkıp öze dönüş amaçlı bir komün kurmak biraz zor. Ama hayata bakış açımı değiştiriyorum bu sıralar. Size de şiddetle bunu öneriyorum ki hayatı biraz daha az ciddiye alınız. Bu sizin hayatınız. Gelir geçer; kısadır. Yarın ölebilirsiniz. Ya da öbürgün.
Milleti memnun edeceğinize kendiniz mutlu olun yani. Boşverin; herkes konuşur eder, atar tutar. Ama balık hafızalıdırlar. Hanım hanımcık olmaya uğraşmayın. Ailenizin, sevgilinizin, arkadaşlarınızın isteklerine boyun eğmeyin. Bir daha bugünü yaşayamazsınız. Bir daha 28 yaşınızı yaşamayacaksınız. Bu son şansınız yani. Bunun bilincinde olun.
Koyun götüne gitsin yani.

28. Ders: En İyi İlişki Doktoru

Kimsenin ilişkiniz hakkındaki söylemlerini ciddiye almayınız. Bir ilişkide en iyi tanıyı siz koyarsınız. Siz zaten ortada aksak bir şeyler varsa sezgilerinizle bunu hissedersiniz. Eğer içinizden bir ses adama güvenmenizi söylüyorsa güvenin; güvenmemenizi söylüyorsa güvenmeyin.
Kimsenin lafıyla hareket etmeyin. En doğrusunu siz bilirsiniz.

27. Ders: 8. Ders Tekrarı ve Kıyaslama Yöntemleri

Yaşadığımız tecrübelere dayanarak 8. dersi kendimize ve size tekrar etmenin gerekliliğini farkettik. Erkek seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli üç özellik şunlardır:

1. Sizi güldürebilmeli.
2. Sizinle gezmekten ve zaman geçirmekten keyif almalı.
3. Sizinle sevişmeyi sevmeli.

Bu özellikleri taşımayan adamları baştan eleyin. Aksi takdirde mutsuz olursunuz. Bu özellikleri taşıyan adamı bulunca ise durun, düşünün, kıyaslayın. Kıyaslayacağınız şey erkekler olmasın; onun yanındayken ve diğer erkeklerin yanındayken kendinizi nasıl hissettiğinizi kıyaslayın.

Kendinizi birinin yanında "özel" hissediyorsanız (ki bu kelimenin klişe durduğunun farkındayım, anlamı şu: Kendinizi değerli, seviliyor, beğeniliyor, ilgi odağı hissediyor olmanız), susadığınızda "Kalk, bana su al!" cümlesini emir vermeden ama içinizde hiç bir tedirginlik olmadan ona rahatça söyleyebiliyorsanız ve onun kalkıp size su almaya gideceğini biliyorsanız, ayağınız kayıp düşse sizi yakalayacağına eminseniz, başınıza sokakta bir şey gelse sizin için gözünü karartıp kavga edeceğine inanıyorsanız, sıkıldığınızı yüzüne haykırdığınızda size haftasonu için tatil planı yapıyorsa, bütün kaprislerinizi çekiyorsa ve kavgacı yönünüzü sevdiğini söylediyse...

Bu erkekle çıkılabilir. Hayat geçirilebilir. Drama yaşanabilir. Süründürülebilir. Tencere tava fırlatılabilir. Sevişilebilir. Kahkaha atılabilir. Gelgit yaşanabilir. Adrenalin yükselebilir. Gezilebilir. Hava atılabilir.

Onunla herşey yapılabilir.

Ders Arası Mola

Biz burada her derste ahkam kesiyoruz ama bazen işler formüllere göre yürümez; bilirsiniz. Siz bunları bilin de yine de kafanıza göre yaşayın. Biriyle tanışınca her burada yazanı ciddiye almayın, içinizden ne geliyorsa öyle davranın. Bu işlerin formülü yok, malum. Rahat olun siz kısacası.
Özetle:
Yatasınız varsa yatın, yoksa yatmayın. Arayasınız varsa arayın, ondan beklemeyin. Göresiniz varsa gidip işyerinin kapısında bekleyin. Başka şehirdeyse bir bilet alın, gidin kapısını çalın. Tereddütlerde kalmayın. Bırakın ne derse desin. Ne düşünürse düşünsün. Nihayetinde siz onun için değil, kendiniz için yapıyorsunuz hepsini.
Sonradan "Keşke yapsaydım, acaba başka türlü mü olurdu?" diyeceğiniz hiçbirşey içinizde kalmasın.
Yaşayın sonuna kadar.

26. Ders: Orta Yaşlı Bekar Erkek Modeli

35ine gelmiş erkeklerin bazılarında şöyle bir durum hasıl olmaktadır:
Bu adamlar yaşını başını almıştır, zamanında çok kızı da elden geçirmiştir, eski çapkınlardandır, yakışıklıdır da, ama artık yaşlandığının bilincindedir, kıçındaki kıllar ağarmıştır, belki bir uzun ilişkisi ya da evliliği olmuştur ve bitmiştir, gelmiştir 35'ine, güzel de bir işi vardır (bazen art direktördür, bazen grafiker, bazen tur rehberi, ama mühendis hiç bir zaman olmaz), bütün sanal sosyalleşme sitelerinde profili vardır, aşağı yukarı hepsinde "Carpe diem!" teması üzerine çalışır, genelde yemek yaparken ya da alternatif tatil yörelerinde yaptığı tatillerden çekilmiş bir profil resmi koyar, sinir bozucudur, bir konuşmaya başlasanız sizi ezmek için yapmadığı ukalalık kalmaz, siz onu ciddiye almadıkça size sinir olur, ciddiye alırsanız umrunda bile olmazsınız, güler geçer size.
İşte bu adamlar sizi son derece mutsuz ederler. Çünkü kendileri daima mutsuzdur. Hiç bir şeyi ciddiye almaz bir görüntüleri vardır ama aslında için için bir kaybeden olmanın acısını çekerler. Kedinin uzanamadığı ciğere pis demesi gibi o da evlilere barklılara, sevgilisi olan arkadaşlarına bok atıp durur. Özgüven sorunları almış başını gitmiştir.
Bu yaştan sonra onu toparlamanız zor. Anne ister o, kadın ister, bakıcı ister, ama başkalarını da ister, aşık olmak ister, sonra yeniden aşık olmak ister, ister de ister. Sizi son damlanıza kadar tüketir, sonra posanızı bırakır atar.
Kısacası hiç eğlenceli bir adam değildir. Rahat da değildir. Ama iyi sevişir. Arada sevişin, sonra boşverin gitsin.

25. Ders: Ortalama Erkek mi?

Bir önceki derste "Ortalamadan şaşmayın" dedik ama;

Eğer bir erkek okuduğunuz kazık bölüm için ikinci buluşmada bile hiç bir araştırma yapmamışsa, kalkıp size "İki senelik mi?" diye soruyorsa(Grrrrrr!), yıllardır Kurtlar Vadisi fanıysa (edit: ek olarak yıllardır body yapıyorsa) ve hepsinden önemlisi bunları yaptığında yaşı 33 ise...

Bu erkekle çıkılmaz.

24. Ders: Entelijansiya ve Ortalama Erkek

  • Çok içen adamdan hayır gelmez. (Sevişemez.)
  • Çok cıgara içen adamdan hayır gelmez. (Hatırlayamaz.)
  • Çok okuyan adamdan hayır gelmez. (Basite indirgeyemez.)
  • Çok yiyen adamdan hayır gelmez. (Kendini tutamaz.)

Sevgili kızlar, bugüne dek entelektüel birikiminize uygun bir adam aramış olabilirsiniz; hakkınız da var. Ama unutmayın ki entel adam aşık olmaz. Olur da aşık olursa kendini sorgular, aşkın içine sıçar. Olur da kendini sorgulamazsa başka kız bulur, sizi terkeder. Olur da başka kız bulmazsa entel dünyasında kaybolur gider, uzaklaşır. Olur da kaybolmazsa size yar olmaz, içine kapanır. Olur da size yar olursa da sizinle evlenmez; hiç boşuna beklemeyin.

Çünkü entel adam evlenmez.

Ortalamadan şaşmayın.

23. Ders: Sosyal Arkadaşlık Siteleri

İnternette biriyle tanıştınız ve muhabbet inanılmaz güzel.
Aman dikkat!
Gerçek hayatta hiç anlaşamama riskiniz çok yüksek. Gevşemeyin. Toplayın kendinizi.
Onu görene kadar umursamaz olun. Görünce kararınızı yeniden gözden geçirirsiniz.

22. Ders: Sorulmayacak Sorular

Erkeklere "İlişkide miyiz biz şimdi?" diye sorulmaz.
Evet, bunu sormak en doğal hakkınız.
Ama sakın sormayın.

21. Ders: "Rahat Kadın" Fenomeni

16. derste kadın kategorilerinden bahsederken rahat kadınlara dair birkaç tespitte bulunmuştuk. Anca bu başlıkta konu edilen "rahat kadın" kavramı biraz daha farklıdır. Konu hakkında bu kadar deneyime rağmen yeterli açıklamayı yapabileceğimden şüpheliyim. Erkek okuyucular yorumlarıyla bu mevzuyu açıklamada yardımcı olurlar umuyorum.
Erkeklerin kafasında bir "rahat kadın" fenomeni vardır. Gönülleri her daim bir rahatlık/doğallık arayışı içerisindedir. Bayılırlar rahat kadınlara. İçleri gider. Barda sokakta rahat kadın görünce peşlerine takılaları gelir. Sürekli karşılarındaki kızlara bakıp "Kız hiç rahat değil. Oysa rahat kızlar böyle mi? Bu kız, bu halde kimseyi bulamaz." diye ahkam keserler*. Lakin gel gör ki bu kadınlarla gerçek hayatta karşılaştıklarında iş değişir. Bir korkarlar, pir korkarlar. Ne yapacaklarını şaşırırlar. İki ayakları bir pabuca girer, kısa sürede vazgeçerler. Neden mi?
Çünkü sevgili kızlar, rahat kadın doğaldır. Saklayacak birşeyi yoktur. Ama erkeklerin vardır. Kadın erkeğin tüm kafasındaki toplumsal rol değerlerini altüst eder. Çünkü ilk görüşmede onun üstüne atlayabilir. Naz yapmaz. Rolleri değişir. Ama erkek yeterince cesaretli olmadığı sürece (eski derslerde bahsi geçen 1000'de 1 gibi bir olasılığı var diyelim) bunu pek göze alamaz.
Alanı bulduysanız bırakmayın. Kolay bulunmaz zira.

*Bu ahkama "Sence rahat kadın nasıl olur?" sorusuyla karşılık verirseniz muhtemelen yanıt alamazsınız. (Yaşanmıştır.)

20. Ders: Eski Sevgiliden Arkadaş

Eski sevgiliden arkadaş/kanka/vb. olmaz.
Masada karşınızda otururken sağdaki soldaki kızları kesen, laf arasında ortaya sizden önceki* eski sevgilisini gördüğünü ve çok kötü olduğunu söyleyen eski sevgiliden bırakın arkadaşı, insan bile olmaz. Ona hayvan denir.
Bir de üstüne bir önceki gece saat 3.00'te size attığı "dostane" mesaja neden cevap vermediğinizi sorduysa istediğiniz cevabı yapıştırabilirsiniz, çekinmeyin. İster "Sevişiyordum, kusura bakma." deyin, ister "Sana ne.". Hatta en iyisi siz cevap bile vermeyin, gidip kendinize bir içki alın.
Suratına bile bakılmaz bu hayvanların.

*Sizden önceki eski sevgilisini görüp kötü olduysa zaten siz arada etkisiz eleman olmuşsunuz demektir. Bu da 11. dersteki travmatik erkeklerden birine tosladınız anlamına gelir.

19. Ders: İlişkilerde Kritik Dönemler

Bir ilişkiniz varsa kritik dönemleri şunlardır:
  • 3. ay
  • 6. ay ile 1 yıl arası
  • 3. yıl
  • 7. yıl

Bu dönemlerde olayları büyütmeyiniz; aksine hafife alınız.

18. Ders: Soulmate

Sevgili kızlar,

Bir süredir diyelim ki bir erkekle geziyor, tozuyor, sevişiyorsunuz. Gayet duygusal yakınlaşmalar içerisindesiniz. Aniden size tam bir "soulmate" olduğunuzu söyledi. Peki nedir bu soulmate? İnternet aramalarında sıklıkla karşılaşılan bir soru olan "soulmate" kavramı, birçoklarımızın kafasını karıştırmaktadır.

Öncelikle kavram kargaşasına mahal vermemek adına bu tanımı açmakta yarar var: "Soulmate" sözcüğü adı üzerinde "soul" ve "mate" sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur ve Türkçe'ye tam çevirisi "ruh eşi", "ruh arkadaşı" şeklinde yapılmaktadır. Alt anlam olarak "Ben seninle çok iyi anlaşıyorum. Aynı şeylerden hoşlanıyoruz." mesajını barındıran bu güzide ecnebi sözcükle anlatılması istenen şey aslında yalnızca bu alt mesajın da derinlerinde bir yerde gizli olan diğer alt mesajı okuyabilenlere açıktır. İşte bu can alıcı mesajı da ilk kez sizlerle bu blogda paylaşıyoruz.

Size "Seni bir soulmate olarak görüyorum." diyen adama hiç tereddütsüz İVEDİ OLARAK tekmeyi basınız!

17. Ders: Hitap Sözcükleri

Sizi kardeşi, bacısı yerine koyan erkekle pek bir münasebetiniz olması mümkün gibi görünmemektedir. Olacaksa da araya mutlaka biraz zaman girmesi gereklidir.

Sözkonusu arkadaşın, aklındaki hatunu unutması için bu zamanın geçmesi şarttır.

16. Ders: Özeleştirel Bir Bakış

Sevgili kızlar,

Tekrar merhaba. Teneffüsümüz devam etmekte olsa da bu süre zarfında fi tarihinde yazdığım ama hiç bir yerde yayınlanmayan naçizane bir kadın kategorileri yazısını buraya eklemek istiyorum. 6. derste bu konuyu işlemiştik aslında. Yine de bu kategorilerin de kayıtta kalmasında fayda görüyorum. Bu yazı aslında bir erkek dergisi için yazılmıştı; bu nedenle dilinin şovenizmini ve yoğun bir eleştirel göz barındırmasını lütfen mazur görünüz.

Drama Kraliçesi Kadın

Tüm kadınlarda bu gruptan özellikler az ya da çok bulunmaktadır. Bu yüzden bu grup ilk sırada yer alır. Drama kraliçeleri eğer yapacak daha önemli işleri yoksa size sararlar. Küçük şeyleri büyütmekte üstlerine yoktur. Bu tip kadınları sürekli oyalamak ve onda hırs yaratmak gerekir. Sanki hoşlanıyormuş ve ilgileniyormuş gibi yaptıktan sonra onu iki-üç gün aramamak onda hastalıklı bir takıntı haline gelmenizi sağlar. O iki-üç gün boyunca eğer yoğun bir işte çalışmıyorsa sürekli sizi düşünür. Ama sonrasında da fazla yumuşamamanız gerekir. Zira en ufak yumuşamada onu kaybetme riski vardır.

Avantajları: Tutku ve aşk kadınıdır. İlişkinin ilk zamanlarında size hiç geçirmediğiniz kadar güzel zaman geçirtir.

Dezavantajları: Kısa zaman içinde sorunsuz ilişkide sorunlar başlatır. Ne yapsanız trip atar; surat asar. Davranışlarını toparlaması için ona ilişkiyi her an bitirebilirmişsiniz havası vermeniz gerekir. Bir de haftada bir masaya yumruk vurmanız üzerinde derin izler bırakır; ayrılsa bile sizi unutamaz.

Kokoş Kadın

Etrafta sıklıkla karşılaşabilinecek bu kadın tipi, herkesin de bildiği gibi üzerinden eksik olmayan marka kıyafetleri ve bol makyajıyla göz doldurmaktadır. Eğer böyle bir kızı tavlamaya çalışıyorsanız yapmanız gereken bol bol marka kıyafet giymek ve takıldığı ortamlara gidip onu çok fazla belli etmeden kesmektir. Yalnız kesik atarken (diğer tiplerde de gerektiği üzere) işi aşırıya kaçırmamak gerekir; yoksa kendisini bir şey sanmaya başlayabilir... Fazla şey bilmenize ya da çok muhabbet etmenize gerek yoktur; güzel bir arabanız ve fiyakalı kıyafetleriniz olduğu sürece onların dikkatini er ya da geç çekersiniz. Biraz da maço olmanız ve yakanızı bağrınızı açıp göğüs kıllarınızı göstermeniz fena olmaz. Kılınız yoksa maalesef...

Avantajları: Hiç bakımsız gezmez. Yatakta çok başarılıdır. Yeni trendleri takip eder. Yeni çıkan hit parçaları bilir.

Dezavantajları: Şımarıktır. Kafası basmaz. Çantasını size taşıtır. Tüylü oyuncak ayıları olur. Sizi şoförü yerine koyar ve cüzdanı olarak taşır. Kötü müzikler dinler. Romantik komedilere bayılır. Tepkileri filmlerden araktır. Yapaydır.

Roket Kadın

Atraksiyon kızıdır. Ne zaman arasanız dışarıdadır. Sürekli bir organizasyona katılır ya da kendisi düzenler. Haftasonları kafasına eser; basar gider. Her daim bir arayış içerisindedir. Her yer dar gelir. Bu tip kadınları elde etmek için onun katıldığı organizasyonlarda kendinizi göstermeniz, hatta mümkünse bu organizasyonları sizin düzenlemeniz gerekir. Onu bazı parti ya da konserlere bedavaya sokmanıza da hasta olur. Coşkulu, hevesli ve sosyal ilişkileri güçlü bir erkekseniz o size zaten kendiliğinden gelir. Onun çılgınlıklarının kendi çılgınlıklarınız yanında solda sıfır kaldığını mütevazi bir dille anlatmanız da gözlerini parlatacaktır.

Avantajları: Eğlencelidir. Yeni fikirlere açıktır. Asla sıkıcı değildir. Aynı frekansı tutturursanız sizinle her yere gider; herşeyi yapar.

Dezavantajları: Siz ya da ilişki monotonlaştıkça sizden sıkılır. Yorucudur. Sosyal çevresi çok geniştir. Sizi başka insanlar ya da arkadaş partileri için satar; siz de evde onun dönmesini beklersiniz. Sizi bazı ortamlara girmek için kullanabilir.

Rahat Kadın

Adı üstünde, çok rahattır. Ego sorunu yoktur; pek kavga etmez. İstediği gibi yaşar. Kafasına göre konuşur. Komplekslerinden kurtulmuştur. Geç kalkar; çünkü saatin sesi onu uyandırmaya yetmez. Bu tip kadınları elde etmek için önce onunla yakın arkadaş olmanız gerekir. Çünkü onlar pek aşık olmazlar. Çok nadiren aşık oldukları erkekler ise pek çok kadın tipinde olduğu gibi elde edemedikleri erkeklerdir. Ancak uzun süreli arkadaşlığın sonunda yola gelirler.

Avantajları: Rahat olun; bu tip kadınlar evlilik kaygısı taşımazlar. İlişkide diğer tipler gibi fazla sorun yaratmaz. Açıkça karşısındakine ne düşündüğünü söyler. Kendisiyle barışıktır. Genelde pozitiftir.

Dezavantajları: Her şekilde geç kalır. İşe geç kalır; buluşmaya geç kalır. Bazen tepenizi attıracak kadar soğukkanlı olabilir. Bütçe yapmaz. Sizi umursamaz. İdealleri yoktur.

Tutucu Kadın

Bu yaşa gelmiştir; ancak hala sıkı bir bakiredir. Kendini evleneceği erkeğe ve gerdek gecesine saklar. Genelde ailesiyle yaşar. Gece çıksa bile erken eve döner. Erken eve dönmese ve ailesiyle yaşamasa bile eve hep yalnız döner. İlişkilerle ilgili kafasında bolca soru işareti vardır. Daha önce yaşadığı ilişkiler onu bir paçavra gibi fırlatıp atmıştır. Çok çile çekmiştir. Bu tip kadınlar efendi erkeklerden hoşlanır. İçin için serseri kılıklıları beğense de belli etmezler; zira onlardan kendilerine yarar gelmeyeceğini (ya da onların kendileri gibi kadınlara bakmayacağını) bilirler. Onlar ilişki değil; koca aramaktadır zaten. Onu tavlamak için ona gül filan almanız, gelecekle ilgili planlar yapmanız ve gerçekten iyi aile çocuğunu oynamanız gerekir.

Avantajları: Sizin için ne kadar önemli bilinmez ama eline erkek eli değmemiştir. Sakin ve uyumludur. Çok güzel yemek yapar.

Dezavantajları: Çok ilişki yaşamadığı için sizden beklentisi fazla olur. Beklentilerini yerine getirmediğiniz bazı özel durumlarda size ciddi fırça atabilir. Sizi beyaz atlı prensi yerine koyar. Anaçtır. Sıkıcıdır. Yatakta çok tecrübesizdir. Seksten zevk almaz.

Kompleksli Kadın

Onu tavlamanız gereksizdir; o zaten sizin kucağınıza atlamaya hazırdır. Telefonunu ilk o verir; ayrıca ilk geceden sizinle yatabilir. Sahip olduğu kompleksler onu bir seks makinesine dönüştürmüştür. Sıkça rastlanan bir kadın tipidir.

Avantajları: Tavlaması kolaydır. Yatakta muhteşemdir. Tutkuludur. Şımarık kadınlar gibi sürekli bakımlı ve süslüdür.

Dezavantajları: Kendinden emin olmadığı için sürekli sizi elden kaçıracağına dair paranoyaları vardır. Sizi elinde tutmak için türlü numaralar çevirir. Ezilip büzülür. Hiç bir konuda görüşü yoktur; sizinkilere yamanır.

Entelektüel Kadın

En dişli kadın tiplerindendir. Genelde güzeldir. Elde etmesi zordur. Entelektüelliğin ona vermiş olduğu özgüven onu ulaşılmazlaştırır. “Türkiye’de adam yok!” diye hayıflanıp durur ama yurtdışına gitse bile kafasına göre birini bulamaz. Uzun ilişkileri sever ama bazı durumlarda poligamiyi savunur. Sanıldığının aksine çok da feminist değildir. Kalbinin derinliklerinde bir yerde onu kanatları altına alacak maço Türk erkeğini beklemektedir. Onu tavlamak için ondan kesinlikle daha entelektüel ve sabit fikirli olmak gerekir. Felsefi bir tartışmada onu yendiğiniz anda bilin ki o sizindir.

Avantajları: Çok şey bilir. Konuşacak çok şey bulunur. Kafası herşeye basar.

Dezavantajları: Sizden çok şey bilir. Ayrıca bilinçaltında gizli kalmış domestik yönünü tatmin edemezseniz bilin ki hiç şansınız yoktur.

Kariyer Kadını

Hayatını işe adamıştır. Sabahtan akşama kadar çalışır; kendi ayakları üzerinde durur. Eve iş götürür. Çok para kazanır. Genelde orta düzey yönetici konumundadır. Yaşı ilerlemiştir ve artık arkasından “Evde kalmış...” laflarının döndüğünü duymaya başlamıştır. Elemanlarına kan kusturur. Haftasonları arkadaşlarıyla dışarı çıkıp içer ve dağıtır. Masalara çıkıp şarkı söylediği ve göbek attığı çok olmuştur. Onu elde etmek de kompleksli kadınları elde etmek kadar kolaydır. Özellikle üst düzey yöneticiyseniz sizden kesinlikle etkilenir.

Avantajları: Kolay elde edilir. Zamanının çoğunu işine verdiği için size yapışmaz. Rahat bir hayatınız olur.

Dezavantajları: Bütün arkadaşları evlendiği için artık evlenmek istemektedir. Beklentileri fazladır. Sizden çok para kazanır.