27. Ders: 8. Ders Tekrarı ve Kıyaslama Yöntemleri

Yaşadığımız tecrübelere dayanarak 8. dersi kendimize ve size tekrar etmenin gerekliliğini farkettik. Erkek seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli üç özellik şunlardır:

1. Sizi güldürebilmeli.
2. Sizinle gezmekten ve zaman geçirmekten keyif almalı.
3. Sizinle sevişmeyi sevmeli.

Bu özellikleri taşımayan adamları baştan eleyin. Aksi takdirde mutsuz olursunuz. Bu özellikleri taşıyan adamı bulunca ise durun, düşünün, kıyaslayın. Kıyaslayacağınız şey erkekler olmasın; onun yanındayken ve diğer erkeklerin yanındayken kendinizi nasıl hissettiğinizi kıyaslayın.

Kendinizi birinin yanında "özel" hissediyorsanız (ki bu kelimenin klişe durduğunun farkındayım, anlamı şu: Kendinizi değerli, seviliyor, beğeniliyor, ilgi odağı hissediyor olmanız), susadığınızda "Kalk, bana su al!" cümlesini emir vermeden ama içinizde hiç bir tedirginlik olmadan ona rahatça söyleyebiliyorsanız ve onun kalkıp size su almaya gideceğini biliyorsanız, ayağınız kayıp düşse sizi yakalayacağına eminseniz, başınıza sokakta bir şey gelse sizin için gözünü karartıp kavga edeceğine inanıyorsanız, sıkıldığınızı yüzüne haykırdığınızda size haftasonu için tatil planı yapıyorsa, bütün kaprislerinizi çekiyorsa ve kavgacı yönünüzü sevdiğini söylediyse...

Bu erkekle çıkılabilir. Hayat geçirilebilir. Drama yaşanabilir. Süründürülebilir. Tencere tava fırlatılabilir. Sevişilebilir. Kahkaha atılabilir. Gelgit yaşanabilir. Adrenalin yükselebilir. Gezilebilir. Hava atılabilir.

Onunla herşey yapılabilir.

4 yorum:

T.I dedi ki...

Kıyaslayacağınız şey erkekler olmasın; onun yanındayken ve diğer erkeklerin yanındayken kendinizi nasıl hissettiğinizi kıyaslayın.

bu çok güzel.

Ama üstad bunları bu şekil yazma ne olur.

- Senin için kavga edebilen
- Kalk bana su getiri kibar söylersen getiren
- Kaprislerini çeken...

Ben bu genel düşünce yapısının bir hayli hastalıklı olduğunu düşünüyorum.

Bence var ya bi kadın böyle bi adamla mümkünatı yok mutlu olamaz. Ömrünü tüketir anca. Bu adam da "loser"lığa mahkum olur.

Hatta şöyle yazayım.
Aksine,
1- Kavga etmenin çözüm olmadığını düşünmüş ya da deneyimleyerek bu sonuca ulaşmış. Senin için mücadele etmenin kavgadan geçmediğini bilen.
2- Karşılıklı isteklerinizin birbirinizi rahatsız etmediği
3- Kapris yapmaktan imtina edeceğin, "kapris yapmamı haketmiyor bu adam" dediğin. ya da bu adama kapris yapmam ilişkimi hiçbir yere götürmez, kişiliği oturmuş adam, benim tırt isteklerimle mi uğraşacak diye sana düşündürübilen adam iyidir.

diye düşünüyorum ben.

aeiou dedi ki...

dişi üstad olur mu? hoşuma gitti. :)
güzel demişsin. idealde dediklerin çok çok doğru. yüzde yüz katılıyorum yani. ama ben bu anlattığını görmedim. rastlamadım. tanımadım. rastladıklarım ilk başta bir süre senin dediğin gibi davransa da sonunda tembellikten ve alışkanlıktan ptt erkeğine dönüştüler. ne kapris kaldırır, ne hastalığımda ilgilenir oldular :)
bilemiyorum sevgili T.İ. bunla da mutlu olunmazsa kimle olunacak?

T.I dedi ki...

Üstadın cinsi cibiliyeti, rengi ırkı olmaz. Bir ingiliz atasözü der ki. "An üstat, is an üstat". Yani, "üstat üstattır". (d'yle mi yaziym t'yle mi yaziym çok ikilemde kalıyorum, yazık bana... Lütfen Türkçe kelimeler d'yle bitmez demeyin bana çok kırılıyorum. Daha şık duruyo bu pezevenk harf üstad diyince ben ordayım)

Diyeceğim şudur ki:
Görmedim diye bir şey yok. Görmeyi öğrenmek var. Aramaya devam.

Sevgiler
T.İ

aeiou dedi ki...

Sevgili T.İ.nin de dediği gibi hayat bu adamla geçer mi bilmiyorum ama zor bir adam olduğu kesindir. Drama yaratmakta üstüne yoktur. Demek ki neymiş: Zaman herşeyin gerçek yüzünü ortaya çıkarırmış.