Önsöz

Kişisel deneyimlerim ışığında henüz fazla bilgi sahibi olmayan ve herkesi kendisi gibi düşünen genç kızlarımızı bu konuda aydınlatarak halka bir hizmetim olması gerektiğini düşündüm ve bu blogu yürürlüğe sokmaya bugün sabah itibariyle karar verdim.
Bu blogun amacı kızlarımızı erkekler tarafından kendilerine söylenilen yalanlara inanmaması için uyarmak, onların gözünü açmak ve erkeklerin kullandığı kalınkafalılar ortak dilinin onlara çevirisini yaparak nasıl davranmaları gerektiğini göstermektir. Misyonumuz akıllı, kendine güvenen, hem kendi ayakları üzerinde duran, hem de erkeğini her istediğinde dize getiren kadın tipini yaratabilmektir. Zira günümüzde bu kadın tipi pek yaygın değildir.
Bu amaçta başarılı olmak için gerekli tüm adımları atacağımız kesindir. Yayın hayatımızın verimli olması için elimizden geleni yapacağız. Desteklerinize şimdiden çok teşekkür ediyoruz.

14 yorum:

son nokta dedi ki...

Erkekler şöyledir, erkekler böyledir...
Bu kadar genelleştirme yaptığınıza göre, ya erkekleri hiç tanımıyorsunuz ya da resmen pesimistsiniz (feminist? hiç değil)...
Kızlarımız, erkeklerimizin yalanlarına inanmasın, tamam. Ya verdiğiniz öğütlere ne demeli? Öğüt değil de sanki oyun klavuzu! Yani, bunları uygulayacak kadınlar mutlu mu olacaklar? Erkekler(hayvan bile değil) bizi kandırıyorlar, biz de onları kandıralım, toptan insanlıktan çıkalım; bu mu çözümünüz?
Çözüm; oyun oynamak, ikiyüzlülük yapmak değil ki! Önce ne istediğini bilmek lazım. Dürüst ol yeter. O erkek sana uygun değilse değildir. Ne diye kasıyorsun ve sana ait olmayan kadın profillerine bürünüyorsun. Kimi kandırıyorsun, karşındakini mi? Bir daha düşün! Ha, sana uygun birini mi buldun? İlişkinin yürümesi için emek ver, sevgi ver ama olduğun gibi görün... Be insan evladı!
Bunun cinsiyetle de bir ilgisi yok. İnsanca yaşamakla ilgisi var; kalbinden geldiği gibi, oyunsuz, maskesiz...
Saygılar...

aeiou dedi ki...

sevgili son nokta,
profilinizi görüntüleyemedim ama tahminimce ya çoktan evlisiniz ya da müzmin bekar. yaşınız da ya 35in üzerinde ya da 24ün altında. kusura bakmayın ama çok da yakışıklı biri olduğunuzu düşünmüyorum. bu tahminlerde yanılıyor da olabilirim elbet ama genelde tuttururum. her neyse.
çok güzel şeyler yazmışsınız. siz sanıyor musunuz ki ben (ya da ben ve benim gibi düşünenler) maske takmaya bayılıyorum? bugüne dek kendimiz gibi olduğumuz için bu blog var sevgili son nokta. bugüne dek kendimiz olmuşuz da bir baltaya sap olamamışız ki bu blogu yazıyoruz anlayacağınız. açıkçası son birkaç aya dek hep karşımdakine rahat davranmış, emek vermiş, son noktasına kadar sevgimi sunmuş ve sonuna dek güvenmişimdir ama karşımdaki nedense HEP bunları son taşı kalmayana dek yıkmıştır. bu blogda yazan herşey kelimesi kelimesine gerçektir. demek ki yanlış kişiler seçmişsiniz diyeceğinizi duyar gibiyim de e be son nokta, kaç kişiden bahsediyoruz biliyor musunuz? ben söylemeyeyim sayıyı zaten sayamıyorum bile.
benim çözümüm onları kandırmak hiç değil. yalnızca onların oyunlarına onların anlayacağı dilden cevaplar üretmeye çalışıyorum. siz bu oyunları hiç oynamamışa benziyorsunuz. keşke herkes sizin gibi olsa. dünya daha güzel olurdu.
selamlar saygılar sevgiler.
aeiou

son nokta dedi ki...

Yaşım 28, bekarım ve yazdıklarımla pek alakalı olmasa da yakışıklı olduğumu söylerler... Tahminimce, fiziki görünümle "insanlık" arasında ters orantı var zannediyorsunuz. Zaten ben de bu tür genellemeler yaptığınız için eleştirmiştim sizi...
Sevdim, emek verdim, kırıldım diyorsunuz. Olabilir. Hepimiz mutlu olacağız, kendimize uygun eşler bulacağız diye bir şey yok. Başından bu tip olaylar geçmiş bir çok arkadaşım var. Şaşıracaksınız ama büyük bir kısmı erkek. "Ulan, kadın milleti şeytan..." muhabbetleri neden oluyor acaba?
Elbette ben de melek değilim. Üzdüğüm, kırdığım kadınlar oldu ama en azından oynamadım. Ha, oynamadım da hiç üzülmedim mi? Hayır, çok da güzel üzüldüm; canım sağolsun. Seviyorsan üzülmeyi de göze alacaksın; olay bu.
Tüm dünyaya küsmek, karşı cinsine savaş açmak neyi çözecek? Kısacası: Yaşayacaksın, üzüleceğini düşünmeden... Hem, kim çözmüş ki sen çözeceksin dünyayı; kasma kendini bu kadar...

aeiou dedi ki...

ya niye savaş açayım hastayım hepinize yahu ölüyorum bitiyorum! ondandır bu çabam! kasmıyorum ayrıca ama yaptığım şeyler çok rahat bir insan olduğum için genelde ters tepiyor ve bu hataları tekrar yapmayayım diye bu blogu da öncelikle kendime yazıyorum misal en son birine ilişkimiz var mı diye sordum sorana kadar herşey harikaydı sonra herşey bitti yani.. :) napıyım yazmayayım mı bunu? 22.ders oldu işte bana.. neyse konu daha uzar ben yine de bu bloga yazmaya devam edecem ama sizi de haklı bulmuyor değilim. yapacak daha iyi bir şey göremiyorum şu an inançsızım yani.

son nokta dedi ki...

Bir gün 22. dersin geçerli olmadığı bir adam tanıyınca bu da 23. ders (belki de o ana kadar 223. olur)mi diyeceksin?
Neyse, ben de her şeyi çözmüş gibi bıdı bıdı...
Sıradaki parça Athena'dan geliyor:
"Sen de yap"

aeiou dedi ki...

bi blogunu yolla da takip edelim bari. açamıyoruz profilini.

son nokta dedi ki...

Blog'um da takip edilecek bir şey yok, çünkü boş. Erişimi engellememin sebebi, kendime gizemli bir hava vermek değil anlayacağın... Blog işinden pek anlamıyorum.
Ama senin kocaman blogun var... Ben de bi köşede kıvrılır yazarım. Olmaz mı?

aeiou dedi ki...

sen nasıl istersen öyle olsun. her derse yorum bekliyorum o zaman. sana göre doğrusu neyse altına yaz. insanlar da okuyup feyz alsınlar senden.

son nokta dedi ki...

Öyle feyz alıncak bir tarafım yok ama zaman buldukça çiziktiririm...
Zaten feyz almasınlar çünkü hedeflerimiz, düşlerimiz, zevk aldığımız şeyler vs. hayatı yorumlamamızda da etkili... Şimdi "Ben sevdiğim kadınla her şeyi paylaşmak isterim." desem, şöyle yorumlar gelebilir:
1.adam: Lan deli misin? Eline koz verme!
1.kadın: Aman adama bak ne saf... Dur şunu kullanayım.
2.adam: Kadın kısmı haddini bilecek. Paylaşmak da neymiş.
2.kadın: Ne paylaşcaz adam yaşıyoruz işte...
...
İyi de hanımlar siz benim kafamdaki, o "her şeyi paylaşacağım kadın" değilsiniz. Ya da adamlar: Sizin kafanızda canlandırdığınız kadın benim kadınım değil ki...

Tabii ki tartışalım ama feyz almayın; çünkü benim her anlattığım, herkese uymaz.

Bu arada baştan söyleyeyim, öyle ahlak timsali bir adam falan değilim. Biraz sonra argoya da bağlayabilirim, pornoya da...

son nokta dedi ki...

Ha bu arada feyz almak değil "feyzalmak"tır doğru yazılışı. Özürler...

aeiou dedi ki...

hadi bakalım... :)
nasıl istersen öyle yaz. abartmadığın sürece istediğini yazmakta özgürsün. merakla bekliyorum ben şahsen yorumlarını... :)

Venüs dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
aeiou dedi ki...

:) bu aralar kendimi yaza teslim ettiğim için pek ilgilenemeyebilirim. ama yazdıklarımın bir faydası olduysa ne mutlu.

Adsız dedi ki...

şimdi herkes yaşlanmıştır. di mi?